Ve herkes partnerini kaldırınca dansa sana aynadaki yansımayla dans etmek kalacak..
Ne için bu telaş? Saklanmadan gizlenmeden atılan adımlar ve asla cevap bulamayacak sorular..Zamanla halledilir mi gerçekten yoksa yitip gidişine alıştığın için halloldu mu dersin kendine? O ne güzel gelişti öyle raslantısal, alelacele, çat kapı..Şimdiyse durum belirsiz, yolu görünmeyen, sonucu belli lakin kabul edilmeyen, yarım bırakılan en çokta zamana emanet edilen ve hiç tamamlanmış sohbetler silsilesi..
Zaman getirmez olanı götürür derdin hep buda öyle mi olacak yoksa kendi içindeki tabuyu kıran bir hikayeye mi dönüşecek?
Ait olamamak mesela birine bir yere bir zamana hiç ait hissetmemiş olmak..Rutinlerden sıkılmak mesela ama bilmek aynı zamanda rutin olanların kalıcılığını..
Kafamın içindeki müzik hep aynıymış da anısına göre metronomu değişiyormuş gibi..Sanki yeni besteye ilhamım yokmuş ama var olanda doyurmuyormuş gibi..Hiç susmayan bir ses, kapanması mümkün olmayan sekmeler, donup kalmış pencerelerle dolu bir yapıya zamanın her şeyi düzelteceğini nasıl anlatabilirim ki?
Planlanmış programlarda değil de ansızın akrep ve yelkovana aldırış etmeden tüm çirkin düşüncelerden soyutlanmış bir buluşmanın eşiğinde kahve içmek dileğiyle..

Yorum bırakın