.. SEVGİLİ KENDİM, 26.02.2022 ..

Şölene hazır mısın! 

İniş çıkışların var bunu kabul edelim. Biliyorsun artık kendini kandırma sanatının sonuna geldik. Hedef ve hayallerimizden konuşalım bugün biraz. Yapmak istediklerimizden, yapmadıklarımızı, hayalimizi yaşayanları nasıl sessizce izlediğimizi ve bugünkü güneşli günün tadını nasıl çıkaracağımızı konuşalım, hadi..

Dans etmeyi çok severdim, lisansımı aldığımda (yaklaşık lise çağına geldiğimde) bıraktım. Voleybolu ve futbolu severdim onları lisans almadan bıraktım.. Şarkı söylemeyi severdim ona başlamadan bıraktım. Mükemmel bir yaşama şekli..

Öğretmenlik çıkışlıyım liseden. Çocuklarla ve hayvanlarla aram oldukça iyi. Onların dünyasını anlamaya çalışmayı seviyorum. Gelgelelim üniversitede işletme okudum. İnsanlarla ilişki kurmayı sevdiğimi söylemiş olmalıyım bir yerlerde, her neyse.. Üniversite hayatım oldukça hareketliydi. Bu konuyu konuşmak hayli uzun sürer. O yüzden bunu kahve masasında konuşuruz diye burada kapatıyorum. Aşk ve arkadaşlık konusunda; ciddi, sevgisi aşırıya kaçan, korumacı, sadık, aramızda kalsın doktorlara göre hastalık derecesinde sahiplenici biriyim. Yazmak dehamın delilik çizgisine kaymasına mani olurken, yaşamak laneti beni çoğu zaman delirtebiliyor..

Hastalık, ayrılıklar, ölüm, ayık uyanılamayan sabahlar, vedalar, kendini eve kapatmalar, yanlış seçimler, doğru saldırganlıklar derken ittire kaktıra 28 yaşıma yaklaştım. Bilirsiniz beni, manik ve depresif dönemleri kendi arasında zamana yayılan döngüler olsa da ben gün içinde o döngülerin hepsini yaşayabiliyorum. Şuan yazarken parmaklarım durmuyor, belki birazdan kimseyi görmek istemeyecek kadar hayattan tiksinirim, bilmiyorum. Bunun uzun zaman hastalık olduğuna inandırdılar, belki  de ben de inanmayı seçtim. Pişman sayılmam. Gidenler, kalanlar, kayıplar, kazanımlar oldu elbet yine de en kıymetlisi bugün hala kendime sahip olduğumu tekrar hatırlayabiliyor olmam..

Yarın ehliyetimi alacağım. Yani sınava gireceğim aslında, lakin o küçük karta layık olacak bir şoför olduğum gerçeğini değiştirmez bu durum. Sonra keyfini çıkaracağım bir kutlama yapacağım. Çünkü tam olarak 28 yaşıma basmama tam 25 gün kalmış olacak. Ve ben son 4 yılın kırgınlığını öteye koyarak, bu yaşı hakkını vererek, onca yaşanmışlığa rağmen bir sanat eseri edasıyla ayakta kalmışlığın keyfini çıkaracağım..

Sahi oturup pencere kenarına düşünür müsünüz, kendinizi? Ben ötekiler için yaşarken, beğenilme ve onayla duygusu içinde kendimi harcarken pek düşünmemişim. Son zamanda penceredeki manzaramın bile değiştiğini fark edecek kadar düşünür oldum, kendimi..

Yeniden dans edeceğim, şen kahkahalar atacağım, yalan söyleyenlere inanmış gibi yapıp yoluma devam edeceğim, ehliyetimi yarın alıp özgürlüğüme doğru süreceğim, yeni bir öğrenip Dostoyevski’yi kendi dilindeki acıyla anlayacağım, keman yayımı tekrar reçineleyip özlem gidereceğim. Mizahımı törpülediğim yerden geri kazıyacağım. Kahkaha attıracağım her canlıya. Yeniden sarılmayı öğreteceğim kendime. Dokunabilmeyi, tadını alabilmenin zevkini yaşatacağım bu ruhu dul kalmış dünyada kendime..

Olur da paylaşma cesareti göstermek istersen, kendini pencere kenarına oturttuğunda duyduğun müziğin nasıl değiştiğini bana anlatman dileğiyle..

..SEVGİLERİMLE..

Yorumlar

Yorum bırakın