
Hayallerine ulaşan var mı aranızda? Hedeflerini gerçekleştiren? Kendi kimliğini bilen var mı?
Çocukken ne olmak isterdiniz mesela, kimdi idolünüz?
Birkaç zaman önce gününü çalışarak geçiren, kendi halinde yaşayamadığı aşkın acısını çeken, günde 4 saat uykuya şükür diyen, müsait zamanda doktoruyla sohbet eden, arkadaşlarıyla artık zamanlarda görüşebilen biri olarak yaşam sürüyordum.. Anlaşılmadığımı düşündüğüm için önce işle işle ilişkimi bitirdim. Doktora sürekli aynı dertlerle gitmek istemediğim için ara verdim görüşmelere, kendimi eve kapatma konusunda verdiğim karar sonucu arkadaşlarımla da pek vakit geçirmez oldum.. Depresyon tanısı ilk konulduğunda yaşam damarım tıkalı gibiydi, o zamanlar bir sebebi vardı yapamadıklarımın. Yeniden ayağa kalktıktan sonraki süreçte vazgeçişlerim sadece keyfi gibi bir durum içeriyor sanırım..
İnziva için İzmir’e gidip bir hafta kafamı dinledim. İyi gelmişti aslında. Dinlendim, yazılarımı yazdım, kendimi dinledim. Son bir haftadır kendimin ne yaşadığına dairse hiçbir fikrim yok. Kötü değilim, bu yine de iyi olduğum anlamına gelmiyor. Amacımı bulamıyorum, hedef koyamıyorum, ne istediğime dair fikrim yok, koltuğumda oturmuş kendimle baş başa ne olacak diye düşünüp duruyorum. Her şeyi olmasa da çoğu şeyi denedim aslında. Sevmeyi, çalışmayı, okumayı, gezmeyi. Günü hareket halinde öldürebilecek her şeyi denedim.. Hastalandım, düştüm, yalnızlaştırdım kendimi, kulak verdim birilerine. Ama yok olmayınca olmuyor. Ya da oldurtmayı beceremiyorum. Belki de olsun istemiyorum. Kim bilir. Benim bilmediğim kesin.. Şu sıralar kendime bakıyorum da neler başardığım, neler yapabildiğim, nelerin üstesinden geldiğim bir kenara atılmış neler başaramadığım, neleri kaybettiğimle ilgilenir oldum.. Sahi çocukken ne isterdim hayattan, kim olmayı hayal ederdim?
Biliyor musun yazmak bile gelmiyor içimden. Halbuki yapabildiğim tek şey kendisi. Sohbetler keyif vermiyor, kahvenin tadını alamıyorum. Hava güneşli yürümek bedava mesela, içimden kapının önüne adım atmak gelmiyor, güneş bile ısıtamıyor ruhumu. Amaçsızlık, hayalsizlik.. Bilememek kim olduğunu, bulamamak hayatının kapısını açan anahtarı. Nasıl bir boşluk böyle, kelimelerle tarif edemiyorum.. Oturduğum yerde çürüsem, kimse benden bir şey istemese. Zaten ne verebilirim ki artık, dağıta dağıta bende de kalmadı. Ne bir parça umut, ne istek. Bütün kalelerim fethedilmiş, inancımın her bir köşesi kemirilmiş, sevgimden sömürülmemiş bir yan kalmamış.. Bana ne oldu!
Herkese bir çözüm yolu bulan, sevgisini koşulsuz sunan, hep bir umudu olan bana. Ne oldu! Derler ki anlatma şu umutsuzluğunu, sevindirme düşmanlarını. Kalk ayağa mutlu etme düşmeni bekleyenleri.. İyi ama bu da başkası için yaşamak değil mi. Kendim için düşmüşken, herkes için savaşmışken hem de.. Kendimi neremden tutsam elimde kalıyor. Duygularım, düşüncelerim, yapabildiklerim hepsi bir köşede. Bense diğer köşede koltukta oturmuş bakıyorum öyle. Kim olduğuma, ne oluğuma. İlgimi çekmiyor şaşalı anlar, gürültülü sohbetler, kalabalık ortamlar. İlgimi çekmiyor keyifle demlenmiş kahveler, süslü cümleler, dumanı üstünde tüten yemekler. Çekmiyor ilgimi güneşli havalar, yeşillik dolu bahçeler, bahar dolu anlar..
Hayallerime yöneleyim, amaçlarımı gerçekleştireyim diyorum. Oturduğum koltukta.. Aklım dumura uğruyor hemen, ne ki senin hayalin amacın diyerek. Hadi diyorum eskilere gidelim ben ne isterdim de yapamadım, gel onlara bir çizik atalım. Anımsamıyorum ki sanki altını değil üstünü çizmişim her şeyin..
Hani evren boşlukları sevmez doldururdu. Hani hiçbir şey kendisi için aşamazdı. Önceleri düşüncelerim davranışlarımla çelişirdi, şimdiyse düşüncelerim düşüncelerimle çelişiyor. Büyümeyi beceremedim ben sanırım.. Umutsuzluğun zirvesinden, ayaklarımın altında akıp giden zamana dalıp dalıp gidiyorum.. Mevsimlerin kendini değerlendirdiği hayatı izliyorum öylece.. Kendimle alıp veremediğim her neyse beni dibe doğru intizamlı şekilde çekiyor.. Benim bana ulaşmamın yolu nereden geçiyorsa orayı bulmayı bekliyorum kendimle.. Kendimce bulduğum her yol çıkmaza çıktı. Kendimden uzak yürüdüğüm her yoldaysa sadece kayboldum.. Dilerim içimdeki çocuk bana olan küskünlüğüne biraz ara verir, anlatır bana ne istediğini en kısa zamanda. Yoksa ruhum akreple yelkovan arasında, hayallerine erişim engeli yemiş bir halde yaşlanıp gidecek..
..SEVGİLERİMLE..

Yorum bırakın