
Gece öfkemi tetikleyen her şeye rağmen, gündüz neşe saçmaya devam edeceğim..
Bu aslında hiç değişmeyen bir döngüydü benim için. Tastamam 24 saat mutlu olmuşluğum görülmüş şey değil. Hayat eli kanlı bir katile dönüşmem için çabalıyor desem de, belki de tek derdi potansiyelimin ağırlığını kaldıracak güce erişim gücü veriyordu..
Yazılarımın eski agresifliği kalmasa bile hala duvarlara sahip olduğunu, bunu da yaşadıklarımın beni getirdiği nokta olduğunu belirtmek isterim. Bugünkü yazımız aslında bir reçete..
Ne depresyondan çıkma listesi, ne günü planlama listesi. Ben yazayım, neyse ruhunuza iyi gelecek onu alın, üstünü çizene kadar (dibini görene kadar) yaşayın..
1)Duş almak istemeyecek, yemek yemeyecek, iletişim kurmak hayli zor gelecek; çek yorganı kafana, kapat kendini soyutla dünyadan..
2)Küçük adımlar, büyük ayak seslerinin ilk yolculuğudur, konun ilk etapta önemi yok..
3)Güvenli alanın, konforlu alanın neyse orada kal. Herkesi dinleyip çıkma zorunda değilsin..
4)Gönlünden geçen insanların sana ulaşmaya çabalamasını kesme, karanlığın en tepe noktasında yıldızlara ihtiyacın olacak..
5)Kelimeler önemli, dinlediğin şarkılara lütfen dikkat et..
6)Maddi ihtiyaçların için çalışmak zorundaysan ve bunu istemeyerek yapıyorsan kendine küçük bir zaman tanı, ani karar verme..
7)Kendi gelişimini tek bir şey sağlamaz; kitap okumamak, yazmamak, araştırmamak seni olduğun yerde belli bir süre tutar, kendini lütfen zorlama..
8) Gördüğümüz, duyduğumuz şeyler bizi kıyasa itebilir daha da kötüsü kendimizi yetersiz hissettirecek boyuta sokabilir, o an ihtiyacın olan ne ona bak..
9) İnsanlar en hassas noktamız, sosyal varlıklarız. Onlara verdiğimiz sıfatları çoğu zaman taşıyamayacaktır. Bu seni şaşırtmasın. Zamanla öğreneceğin ders, herkesten her şeyi beklememek olacak..
10) İlk ders daima en zorudur; görmek için acele etme. Sabır sınandığın en derin konu olabilir. İnsanlar ve olaylar bunu öğrenmen için sadece bir vesile, odaklandığın konu bu olursa dersi öğrenemediğin gibi sınanmaya da devam edeceksin. Ve muhtemelen bu en yaralı yerinden olacak.. Sonra anlayacaksın; bir çatalı yere düşürmekle, seni yaralayan insanı görmeden yanından geçmesinin arasındaki ilişkiyi..
Kendi lügatında başarı olanlar, hastalığı atlatanlar konuşmayı sever. Kendi tecrübelerini aktarır. Asla yolun tamamını paylaşmazlar. Yaptım oldu, bunu yapın, bunu yapmayın dite ders verirler.. Dinle elbette, sadece kendi yolunu kendin inşa etmelisin her başarı senin lisanında karşılık bulmak zorunda değil unutma..
Her şey geçer demiyorum; fırtına bu, ya yolu temizler ya da senin direnerek gitmek istemediğin yere seni savurur. Zamana güven..
Kalbin ve beynin savaşarak seni yoracaktır, onların krallıklarına saygı göster.. Seni ayakta tutmak istedikleri kadar, hayattan haz da almanı istiyorlar. İki krallığın anlaşma yapması uzun sürebilir, hiç anlaşma sağlanamayabilir de.. Korkma. İkisi de sahip olduğun en eski bilge.. Eğer onlar duyamayacak kadar yorgunsan bedenini izle, sana ulaşmak için bedenini kullanacaklardır..
Ve şimdi ruh halin neyse, her neredeysen, her ne zaman okuyacaksan bu yazıyı bir şeyi unutma..
Daima buralarda sana inanan ve hikayeni dinleyecek olan birisi var..
..SEVGİLERİMLE..

Yorum bırakın