..BUGÜN, HAKKINDA NE DÜŞÜNÜYOR?..

Kendi düşüncelerimizle boğuşmak yetmezmiş gibi bir de üzerine kimin ne düşündüğünü önemsiyoruz, fazlaca. Bazen bile isteye bazense farkına bile varmadan.. Gönül isterdi sizlerin zihninden bunu tamamen silebilmeyi lakin kendim bile çoğu zaman zorlanıyorum.. 

Fallardan medet umuyoruz, rüyalardan mesaj bekliyoruz, evrenin işi gücü yok gibi bize bir işaret çakmasını istiyoruz, insanların zihninden geçenleri duyabilmeyi arzuluyoruz.. Peki hepsi aynı anda olsa bu bizi delirtir mi, aydınlatır mı? Hangi mesajı nasıl aldığına bağlı olarak değişir.. Derinlere dalar, her şey de anlam ararsak gerçeklikten uzaklaşmamız kaçınılmaz olur, bu da aldığım mesajların yönünü yolunu saptırabilir.. Kafamızı kaldırıp etrafa bakmadan öylece gelip geçersek hayattan bu seferde verilenleri ve yolumuza çıkanları fark edemeyebiliriz.. Peki aradaki o ince ölçüyü nasıl belirleyeceğiz?

Hayatta her şey bizimle ilgili değil. Doğanın planına güven ve bencillikten sıyrıl. Hiçbir şey kendisi için var olmaz, her şey dualitesini yaratır. Güneşin kendini ısıtamaması gibi.. Eylemlerimiz kadar varız. Söz büyüdür, buna fazlasıyla inandığım için yazıyorum. Lakin sadece söylemek yetmez. Aşık olduğunuzu, güvenilir olduğunuzu, sempatik olduğunuzu, dost olduğunuzu söyleyedurun eylemleriniz sözlerinizi desteklemedikçe kendi çelişkisini yaratır. Ne kadar önyargılıysan o kadar yargılayıcı bir dille konuşur beynin ve kendinle sürekli öfkeli bir ruh haliyle vakit geçirirsin. Bu öyle yazıldığı kadar anlık ve basitte değil, insanların senin hakkında hep yargılayıcı olduğuna inanırsın.. İki zıtlık aynı anda bir ortamda bulunmaz, neyi sularsan onu büyütürsün.. Ruhun aydınlıksa aklın karanlık kalamaz mesela. Kalbin karanlık ve kibir doluysa ruhun kimseye saf sevgiyle yaklaşamaz, hep bir şüphe duyar.. Gelelim eylemlerimiz ve sonuçlarına. Kolay kolay kimse kötünün sorumluluğunu almak istemez; ağzına geleni söylemeyi dürüstlük sanıp gönül kırmayı marifet olarak görür ve iş gönül almaya gelince en ufak çaba göstermez, aklında 40 tilkiyle dolaşan tavşanın çayırlarının havasını suyunu göremez görse de anlayamaz ne kadar kıymetli bir manzara olduğunu.. İyi ve kötü yoktur, olaylar ve olgular vardır. Dün nefretle baktığınız şeylere bugün sevgiyle ya da nötr bir bakış açısıyla bakabilirsiniz. Şartlar değişir, insanlar dönüşür. Ne mutlu kendini aşabilme cesareti gösterenlere.. Karşımızdaki insanların bizi nasıl gördüğü onun gönlü ve aklı arasındaki bağlantıyla doğru orantılıdır, elbette bizim etkimiz de var kendi yaptıklarımızın ya da yapmadıklarımızın sorumluluğunu almamız gerek demiştim, yine de büyük çoğunluğu bakan gözlerle ilgilidir.. 

Önyargılara yenilebilir, aklımızın oyunlarından dolayı bitap düşebiliriz. Sorun değil, yeniden başlamak mümkün.. Sadece kendi arka bahçesini merak eden, başkasının çoraklığında yitip gitmez, unutma.. Her konuda zekice davranıp oyunu kazanamayız, zaten bazen de kazanmamak gerekir. Çünkü bazen kaybetmek hem kendini, hem oyunu kimlerle ne şartlar altında oynadığını görebilmeni sağlar.. Başkasının penceresinden dünyaya bakan, bakmaya çalışan kendi manzarasına geç kalabilir. Bu durum empatiyle ilgili değil bu arada. Empati kurabilmekle, başkasının bakış açısında saplanıp kalmak başka şeyler. Biri hissedip anlamanızı sağlar yeni yollar hikayeler bulmanızı sağlar diğeriyse sizi sizden uzaklaştırabilir, hatta sizi size kırdırabilir.. Kendi pencereni inşa edemediysen korkma, belki, de pencereye ihtiyacın olmayan bir ormandasındır da yapman gereken tek şey kafanı göğe kaldırmaktır.. Sıradan ve tekdüze yaşayan ve aptallıklarını göremeyen insanlardan daha çok şaşırdığım tek şey bunu görenlerin durumu kabullenip bir şeyler yapmıyor oluşu.. Bir köşede bekleyenlerden olma. Olacaksan da bu yazılarda sana göre bir hikaye yok. Vasatlığın ortamında yer almaktan rahatsız olmayanlar, doğruyu ve dürüstlüğü kötülük olarak görür, işte bu hiçbir zaman seninle alaka olamaz tek ortak noktan inatla o ortamda bulunmak olur.. Bir anlığına cesaret bulursan kırılganlığına sarılıp onu dünyaya aç, potansiyelin o kırılganlığın altında gizlidir belki de..

..SEVGİLERİMLE..

Yorumlar

Yorum bırakın