Biriktirdiğiniz ne varsa bavula koymaya hazır olun. Bugün pazartesi ve ruhumuzda devrim yapmak için gayet güneşli bir hava var..
Hava güzel, modumuz iyi iyi olmasına da en başta karar vermemiz gereken önemli iki husus var.. Birincisi bu devrimi yapmak istiyor muyuz, ikincisi yine yeniden kararlar almak için kendimizi hazır hissediyor muyuz?
En ufacık bir kötü hissin dahi barınmadığı bir anı düşünün, her neredeyseniz, kiminleyseniz, ve ne yapıyorsanız gözlerinizi kapattığınızda tam olarak oraya gidin. Basit eylemler, saf duygular ve pirüpak bir esinti içindeyiz. Laleli’den dünyaya doğru kalkan bir tramvay misali.. Bizimkinin farkı şu; travmalarımızdan arınmaya doğru yola çıkan bir arayış misali..
Alışkanlıklarımızın günümüzü yönetmek gibi tuhaf huyları var. O yüzden en başta dönüp buralara bakmamızda fayda var.. Güne alarm erteleyerek başlayan biri, erkenden uyanıp motivasyonu kulak arkası eden birini yenemez. Evden pek çıkmayan biri, her gün yürüyüş yapan birini yenemez. Her gün telefona gömülen biri, insanlarla vakit geçiren birini yenemez. Elbette aktif eylemler önce karar vermeyi, sonra da sonuçlarına katlanmayı gerektirir..
Olmak istediğiniz insanla, olduğunuz insan arasındaki farkın uzaklığı olduğunuz yerdeki huzurun eşitliğine sahiptir.. Ruhunuz daralıyor, köşeye sıkışmış hissediyorsanız olduğunuz yerde değişime ihtiyacınız olduğu gerçeğiyle yüzleşmeniz gerekiyor demektir.. Bu işiniz, çevreniz, aşkınız, eviniz, şehriniz olabilir.. Kendinizi dinleyin efendim. Özelliklede bedeninizi..
Her seferinde derinlere dalıp boğulmayı göze alıyorken bugün tam aksine yüzeyde kalacağız..
Gün içerisinde yiyip içtikleriniz, giymeyi seçtikleriniz, gittiğiniz yerler, kaldığınız yerler, görüştüğünüz insanlar, konuştuğunuz konuları izleyin. Ve bunu özellikle izlemeye başladığınız ilk on gün yapın. Eğer huzurunuz yerindeyse ara ara sıkılıyorsanız ve inişler çıkışlar arasında büyük açıklıklar yoksa kendinizi kurcalamaya kalkmayın.. Herkes potansiyeline erişmek zorunda değil neticede.. Eğer duygu durumlarınız açık ara farklılıklar gösteriyorsa kurcaladığınız yerlere dikkat edin, yanlış kabloları kesebilirsiniz.. Şimdi küçük adımlarla kontrol sağlayacağımız yüzeye geri dönelim..
Yazmak görüş alanınızı genişletmenizi sağlayan yöntemlerden birisi.. Olduğunuz kişiyi not alın yukarıda bahsettiğimiz konuları başlık alarak. İyice düşünün aniden aklınıza gelenleri yazmakla yetinmeyin. Ne derine dalın, ne de çok yüzeysel davranın. Kararında olsun.. Başka bir kağıda aynı başlıklar altında olmayı istediğiniz kişiyi not alın. Uçlara kaymak gerçeklikten sizi koparır. Hayal etmek güçlü bir silahtır, doğru. Fazlasıysa sinsi bir zehirdir, işte bu da doğru.. İki persona arasında köprü kuracak alışkanlıkları yazın, şimdilerde dile pelesenk olan o olma halini düşünerek.. Amacınızı tek cümleyle özetleyin, bunu aile ve çevrenize satabilecek düzeyde bir vizyon ve stratejiyle harmanlayın. Unutmayın amaçlarınız, hayalleriniz çevrenize satılacak düzeyde olmazsa inancınızı köreltecek kadar baltalamanıza neden olur, kendinizi..
İşte sıra geldi, o eşsiz sandığımız travmalarımızın denkleme dahil olacağa kısma.. Burada iş maalesef sizde bitiyor. Sınırlarınız, kurallarınız, kimliğiniz, istedikleriniz, istemedikleriniz gibi net olmanız gereken konularda iyi iş çıkarmalısınız.. Travmalarımız başımıza gelenlerin bizde bıraktığı izlerdir aslında. Tetiklenebilir olması, kendini ilk fırsatta görünür kılması gerekir ki o noktada dönüşüm başlasın.. Kontrolü elden bırakmadan neyde çok keskiniz, nelere inisiyatif gösteriyoruz, nerede kendimizden fazlasını harcıyor, nerede cimrilik yapıyoruz bunları da harcımıza koyduktan sonra sıra geliyor hamuru yoğurmaya.. Şekillendirmek için acele etmeyin, unutmayın bazı hamurların işlenmeden önce dinlenmeye de ihtiyacı vardır..
Formülü benden, uygulaması sizden.. Pazartesiyi diyete başlama günümü yaparsınız, yoksa diyeti bozma günümü bilmiyorum. Ama başlamak için ideal bir gün olabilir, biliyorum..
SEVGİLERİMLE..

Yorum bırakın