..TAVUK PİLAV VE DİĞERLERİ..

Kemanla Sherlock çalmakta geç kalmasaydı bugün yine aynı sahneye şahit olur muydu? Ya da bir aylak gibi yaşamasaydı, bugün olduğu yerden başka bir yer de mi olurdu? 

Soru çok. Cevap yok. Artık bir cevaba ihtiyaçta yok. Zaman kendi hikayesini yaratmayı başardı, onun için. Anlam verdiği ne varsa, aklında geçirdiği dünyada kaybolmanın bedelini gerçek dünyada kaybettikleriyle ödedi aslında..

Şimdiyse aklının illüzyonu yıkılırken elinde iki seçeneği kaldığı gerçeğiyle baş başa; anılara sahip aklın dünyasında saplanıp kalmak ya da yeterince yüzleşme yaşadığı geçek dünyanın cehennemindeki Kızıldeniz’i ikiye bölerek yoluna devam etmek..

Heybesindeki son azık tavuk pilav. Açlığına rağmen onu anı olarak saklamaya devam ederse hikaye tamamlanamayacak onun için. Seçimler, seçimler.. Kader anılara hükmetti, bunu yok saymanın faydası ne? 

İşte tam da şuan Kızıldeniz’in kıyısında, bir eli heybesinde, gözleri sımsıkı kapalı bir halde seçim zamanı..

Bugüne kadar seçimlerine yön veren onca faktörü kelimelere döke döke eğriltti.. Kimi faktörü devre dışı bırakmayı başarmış olsa da kimi faktörler hala aktif etken maddesi.. Aklı hızla döndürürken anıları, zihin kıvrımlarına darbe gibi inen o ses dalgası kulağından içeriye girmek için yaklaşmaya başladı bile, fark edemiyor…

Ve bir havlama sesi, Kıtmir’in ta kendisi.. Sımsıkı yumduğu gözlerini şok içinde açıp baktığında amaçsızca yaklaşan o tatlı köpek.. İçten içe biliyor ne o koşuşturan köpek tam amacına ulaşabilmiş ne de kendisi.. Seçim zamanı..

Önündeki su, kulağındaki havlama sesi, heybesindeki azık..

Akrep yelkovanı kovalamayı bir anlığına bırakır ya bazen, işte bu da o anlardan birisi.. Kontrol, seçim.. Olasılıklar içinde var olma çabası mı yoksa kaybolma zamanı mı?

Her şey hem aynı anda hem de birbirinden bağımsız.. Seçim zamanı..

El kaslarını yumuşattı, gözlerini sudan yana değil Kıtmir’den yana çevirdi, heybesindeki tavuk pilavı çıkardı, yüzünden burukça bir gülümsemeyle kurdu bağdaşını.. Kızıldeniz sakinliğini korurken hem kendisi hem de köpeği son bir keyif çattı. Akreple yelkovan özgürce kovalamacasına geri döndü.. Tek bir seçimle iki varlığında amacına ulaşmasını sağladığını anladığında geç kalmış olmanın acısını değil de o anın var oluşmasına sebep olmanın tadını çıkardı.. 

O yol ayrımına gelene kadar neler yaşandı, kimler geldi geçti, neler yarım kaldı, nelere geç kalındı. Düşündü ve durdu.. Heybesine bunları koydu, heybesini bir ağacın altına koydu. Yaptığı seçimin devamını getirmek zorunda olduğunu bilerek Kızıldeniz’e doğru ilerledi.. Şimdi o cehennemin ortasından geçerek, yeniden hikaye yazılması gerektiğini biliyordu.. Bu sefer kaderle ortak bir plan yapacaktı.. Ama bunun için artık ne acele edecek ne de aklının dünyasında kaybolacak..

Bir gün gelirseniz o seçimin kıyısına, kulak verin Kıtmir’in sesine. Kim bilir belki de sizin seçiminizin bir kelebek etkisi vardır hayatın planlarında..

.SEVGİLERİMLE..

Yorumlar

Yorum bırakın