
Bugünün 11 yıl sonra ilk defa pazartesiye denk gelmesi oldukça huzurlu ve inanç tazeliyor benim için.. Pazartesi, 1 eylül, annemin doğum günü ve çürük dişimin birinden kurtuldum..
Anlam vererek, yine de kendimi çok kaptırmadan hayatın akışını kabul ederek, çabalayarak, yine de zorlamadan, sabahları günü ve güneşi gülümseyerek karşılarken, yine de gözü kapalı bir hayalperest olmadan, ruhumu sonbaharda ilkbahar misali tazeleyerek, yine de sıfırdan başlamak yerine öğrendiklerimin ve tecrubelerimin üstüne koyarak yaşanacak bir Eylül 2025 ferahlığı..
Bugün, dünü ya da yarını değil de olasılıklar alemine olmasını istediğimiz güzellikleri fısıldayalım istiyorum..
Kimimizin aşk, kimimizin kariyer, kimimizin para, kimimizin aile, kimimizin eğitim derken aslında mutlu olmayı arzuladığımız birçok alan var hayatta.. Sahip olduğumuz an daha mutlu olacağımızı düşündüğümüz.. Bense bugün sahip olduğunuz şeylerle mutluluğu hissedip, sahip olma hayalini kurduğumuz güzellikleri düşleyelim istiyorum..
Yılın bitmesine son 4 ay kala şöyle bir nefes alarak girelim..
Mesela bugün dişimi çektirip güne böyle başlayınca aklıma bir fikir geldi. Sadece ağzımdaki çürük dişi çektirmekle kalmayıp aklımdan da çürük bir düşünceyi, hayatımdaki çürümüş bir alışkanlığı, özümde çürümüş bir travmayı, rutinimde çürümüş davranışı, sosyal çevremde çürümüş insan ilişkilerini çekip atmak gibi.. Bugün bunun ilk adımı.. Öyle ince eleyip sık dokumayla da yapılmayacak kadar basit bir söküp atma.. Mesela; düşünce olarak harekete geçmeme ket vuran kaygıyı, sağlığıma iyi gelmeyen yeme/içme alışkanlığını, kendime uyguladığım self sabotaj travmasını, sürekli ağırlık taşımama sebep olan davranışı, ha birde birbirimizin hayatına katkı sağlamadığımız insan ilişkilerini..
Son 3-4 yıl öğretici geçse de bir hayli zorlayıcıydı da. Ağustos ise karar vermem konusunda daha net ve gerçekçi bir ay oldu. Sadece ne istediğimi bilmenin yetmeyeceğini, bildiğim şeyler konusunda emin olmam gerektiğini ve emin olduğum an harekete geçmemi öğretti.. Eylül bu hareketliliği desteklecek bir havayla geldi aslında.. İlk gününe pazartesiyle başlayarak diyet bozanlardan mı olacaksın yoksa diyetine istikrarlı devam edenlerden mi olacaksın dercesine..
- Küçük bir adım, büyük planın en önemli parçasıdır.
- Seni mutlu eden küçük rutinleri her gün uygulamaya özen göster.
- Senin değer verdiğin şeylere kendi çizgileri dışında kalsa bile değer verenleri yakınında tut, çünkü önemsedikleri şey senin mutluluğundur, kendi kuralları değil.
- Plana sadık kal, motivasyona değil.
- İşler yolda değişebilir, hayatın çekirdeklerini ayıklayamazsın.
- Koşulların seçimlerinin önüne geçmesine izin verme, seçimlerinle koşullarını oluşturacak bir özün var, hatırla.
- Gözlemle, paylaş, sahip çık. Hayatı kadere teslim ederek senden çalmasına izin verme.
- Ve sev.. Bu hayatta en çokta sevmek ruhunu doyuracak, sevilmek güzel lakin bu hayatta sadece kendi sevginden emin olabilirsin.
- Sana söylenenlerden çok sana nasıl davranıldığına bak, gerçekler kelimelerden çok davranışlarda gizlidir..
Yaşanılması gereken yaşandı. Yaşanılacak olansa gizemini koruyor. Bu gizemin tadını çıkar.. İş, beklentilerini karşılayacak kadar hatta fazlasını sunacak kadar iyi seçeneklerle gelecek. Eğitim, kendine katkı sağlamayı ve iyi gelmeyi seçtiğin anlarlada büyümeni sağlayacak. Arkadaşlık, sosyalliğini ve keyfini destekleyecek. Aile, güvende hissettiğin en temel çatı. Ve elbette aşk; seni sadece büyütmeyecek aynı zamanda ruhunu besleyecek, beklediğinin dışında sürprizlerle seni çevreleyecek, değer verdiklerine anlam katacak, huzurunu çoğaltacak, sadakatin anlamını baştan yazacak, ışığını görünür kılacak, o büyülü masallardakinden daha gerçek bir hikayeye bürünecek..
Hayalperestlikle gerçeklik arasında bir köprüde, ayaklarımı uzatmış çekilen dişim dolayısıyla içtiğim ılık kahveden tat almaya çalışırken düşlüyorum her bir şeyi.. Ruhumu düşlerin sıcaklığı sarıyor, ayaklarımsa gerçekliğin dans ritmini yavaş yavaş hissetmeye başlıyor..
Hikaye nelerle devam eder bilinmez lakin artık nelerle yazılmasını istediğim görünür olmaya başladı..
Ve sevgili Eylül, hoşça gel.. Heveslerim kursağımda kalmadan, hayal ettiklerime ket vurmadan, neşemi ve ışığımı çoğaltarak gel. Ve şükür dedirterek git..
..SEVGİLERİMLE..

Yorum bırakın