
Hayatımızın efendisi tam olarak kim? Kendimiz, genlerimiz, öğrendiklerimiz.. Tam olarak seçimlerimizi neye ve kime göre yapıyoruz mesela? Benim kahve saatimle başkasının şarap saatinin aynı olması lakin kana karışan maddenin farklılığına yön veren şey tam olarak ne?
Alışkanlıklarımız..
Peki bu alışkanlıklarımızın kararına kim varıyor? Biz.. Hiç sanmıyorum.. Büyüdüğünüz ortamı düşünün, ilk sigarayı neden içtiğinizi, ilk alkolü yudumlarken ne hissettiğiniz, kahvenizin ne olacağını seçerken diğer kahvelerden neden vazgeçtiğinizi hatırlıyor musunuz mesela. Neden sütlü değil de sade ya da tam tersi.. Neden kırmızı şarap beyaz değil ya da tam tersi.. Saç renginizi neden bembeyaz yapmıyorsunuz ya da orijinal kalmasına müsaade etmiyorsunuz mesela.. Ve aşkla arkadaşlık.. Bağ kurduğumuz insanlar aslında kimin neyin yansıması mesela? Ailemizin, öğretmenlerimizin.. Kendimizin!
Son dönemde freni patlamış soğan kamyonu gibiyim.. Oradan oraya savruluyorum. Aman ne hoş.. Güdülerimin kontrolsüzlüğü ve alışkanlıklarımın ipleri eline alması beni yine yarışta geriye düşürdü. Yaklaşık 5 ay gibi uzun bir sürede kurduğum düzeni yıkmam 2 hafta gibi kısa süremi aldı.. Yazarken bile sinirlerime hakim olmakta zorlanıyorum siz bir de yaşarken görün.. Aylaklığa olan düşkünlüğümden uzaklaşmak için elimden geleni yapmaya çalışsam da sonuç değişmedi. Bir anlık tökezledim ve toparlamak hayli zamanımı alacak, yine..
Alışkanlıklarını değiştir demesi kolay. Diyorum ya koskoca 5 ay çabaladığımı yıkmak eski alışkanlığımın bir fısıltısına baktı. Demek ki neymiş kökü sağlam olmayan davranışların çığlığını köksüz medeniyet sahibi alışkanlıkların fısıltısı sarsabiliyor hatta yıkabiliyormuş..
Aldığım zam mutlu etmeyebilir işimde mutlu değilsem, bana olan sevgi tatmin etmeyebilir çevremden hoşnut değilsem, hayranlıkla bakan bir çift göz aşkı hissettirmeyebilir eğer hazır değilsem. Her şey bir zincir halinde birbirini takip eder.. Okuma alışkanlığımı oyun oynamak gölgeledi, keman pratiğimi oyun oynamak gölgeledi, yoga ve meditasyon odağımı oyun oynamak gölgeledi. Bu gölge öyle büyüdü ki şuan geri toparlayabilmek için bir bağımlıya uygulanacak tarife neyse kendime onu uygulamak zorunda kalacağım. Başlarda yine odaklanamayacağım, sıkıldıkça kendimi oyuna vermek isteyeceğim sanki hayatta bir oyun değilmişçesine, kendimi tam olarak güdülerimin kontrolünden çıkarabilmek için önce zihnimi arındırmayı öğrenmem gerek. Yalnız bu sefer öğrenmek yetmez, bu kendime savaş açmak ve kazanabilmek için kaybedene kadar da savaşmak demek.. Hayat; duygu, düşünce ve davranışlarımızın toplamından ibaret. Bu toplamada eşitliğin karşısında alışkanlıklar yatıyor..
Zor, puslu hatta kuduz olmuşçasına saldırganlığa sebep olacak kadar kendinizle inatlaşacağınız bir süreç alışkanlıkları değiştirmek. Ama o acı, kan, ter, gözyaşı sonunda her şey kendiliğinden güzelleşecek biliyorum..
Güdülerimin, duygularımın, düşüncelerimin, davranışlarımın ve en nihayetinde alışkanlıklarımın kontrolü ele almasına karşı bir direniştir bu….
SEVGİLERİMLE..






