..KÖLE OLMANIN 50 BASİT YOLU..

Düalitenin mahzeninden hiçliğin ortasına çırılçıplak koşturan bir maestronun macerasına hoş geldin.. 

Yolculuk ve maceranın arasındaki en temel fark; birinde yapayalnız yürürsün ve hep ararsın, macera ise paylaşılarak yaşanılan deneyimlerin birbirine aktarılmasıyla oluşur..

Zaman zaman yalnız zaman zaman kalabalık oluşumuzun belli sebepleri var.. Bu isminize, cisminize, hikayenize, kazandıklarınıza, kaybettiklerinize karşı değişecek bir olgu..

Bundan dört yıl kadar önce karmakarışık bir ruh halinde tasmasını aşındırmış bir benlikle yol alıyordum. Herkesin akıl vermek için sıraya geçtiği insanlardanım. Şimdilerde nedenini daha iyi alıyorum; onların alamadığı riski alabiliyordum, cesaret ve aptallık arasında seçim yapma gereği duymaz gereken neyse onu yapardım, korkmazdım elimi dağların altına sokmaktan.. İnsanlar hayallerime bok yolundasın dese de vazgeçmezdim.. Di’li geçmişte kalan bu deli kadına yön vermek için her fırsatı kollarlardı.. İnsanlar onlardan biri olmanız için can atar, ne kadar aykırıysanız o kadar ötekileştirilirsiniz.. Gerçi son iki yılda bunu kabul edip onlarda olmaya çabaladım. Başarmışlardı.. Ve onlardan biri olarak kalabilmem için tonla ilaç içmek zorunda kaldım.. Aramızda kalsın son iki aydır her konuda daha da delirmeye başladım ve ilaçlarımı almıyorum.. Her neyse bugün kendimize bu aklı başında maestronun gözünden bakacağız..

Herkesin alkol ve müziğe kendini teslim ettiği bir gecede, bir andan masaya dikilip, elini uzatarak kendini tanıtan ve bir sigara molası isteyen birinin gözünde ne kıymetliyim diye şaşkınlıkla değerli hissediyor insan.. Sadece bununla kalmıyor, kahveler içiliyor, yanlış anlaşılmanın temelini atacak sohbetler yapılıyor, ve dans için gerekli uyum yakalanıyor. Görünüşte her şey kusursuz.. Peki ya zihinde? Bir gün her hücremle dürüst olabilirim dediğim noktaya erişene kadar benim hakkımda çoktan hüküm verilmişti.. Sakladıklarımı düşündükleri aslında beynime yapılan baskının sonucu sustuklarımdı. Cehenneme giden yolların taşları iyi niyetle döşenmiştir derler.. Aklımın kölesi olmaya başladığım zamanların ilk tik takları çınlamaya başlamış o anda.. Ben kendi dünyamda sıkışıp kalırken, oradan bakılınca özgürce adımlar attığım, kaosun elçisi olduğum, alfa görünümlü betayı oynadığımı düşünmeleri çokta saçma değil aslında.. Nedenleri sadece beni ilgilendiren seçimlerin sonucunda cesur değil bir aptaldım..

Neyi kaybetmemek için sarıp sarmaladıysam onun kaybıyla terbiye edilmeye başlamıştım.. ”Yolum doğrularla yanmak, bedeli yanlışlarla sıvanıp sönmek” demiş Şanışer.. Ne de güzel anlatmış olmuş olanı.. E ben deniz pekte tek bir hatayla duracak bir sakinliğe sahip biri sayılmam. Aklım hastalandıkça bedenim seçimlerini yanlışlardan yapmaya devam etti.. Pişman mıyım, pek sayılmaz. Vicdanıma hesap verdim mi, oldukça fazla.. 

O süreçte zihnim susmak bilmedi, o susmadıkça ben kırbaçladım. Ben kırbaçladıkça o azıttı. Şiddete meyilli bir zihni döverek cezalandıramayacağınızı anlamak biraz zaman alıyor. İlginçtir ki kendisi aynı zamanda bu sayede doğrusunu buldu.. 

Kendimi emin ellere bırakma kararı aldığım zamanlar bedenim tahribat altında, zihnim yorgundu. Maestro o zamanlarım için kendimi salıverdiğim, insanların egosunu beslediğim bir zaman dilimi olarak değerlendirmiş. Yaptığım seçimler onun gözünde sevgiden ve kaybetme korkusundan değil, hazcılıktan kaynaklı olsa gerek.. Her cephede bir iz bırakmış olmanın tatminini yaşamayı isterdim, bırakılan izlerin yanlış anlaşılmalarla bezeli olduğunu görmemiş olsaydım..

Biliyor musun, insanlar benimle ilgili türlü hikayeler anlatırlar; fevri, öfkeli, sevecen, güvenilir, sadık, dengesiz, gözü kara, disiplinsiz gibi kelimeler seçerek. Benim en sevdiğim sıfat daima zehirli sarmaşık olmuştur, itiraf edeyim. Uzaktan bakıldığından muhteşem bir manzara sunsa da köklerine indiğinde seni yavaş yavaş öldürür.. Yine de eksik anlatıyorlar, ne dedilerse hep daha fazlasını yaptım. İyi ya da kötü, o senin tasma takılı zihnine bağlı.. Çünkü benim özümü görebilmek için zihnindeki prangalardan kurtulmuş olman gerek.. 

Sevgili maestronun benimle ilgili iyi bir insan olarak kalmam konusunda kıymetli bir bakış açısı vardı. Yaşatılanlara rağmen.. Her şeyi kaybettiğimde bile içimdeki iyi niyetli gerizekalıyı koruyup kolladım. Diyorum ya bu benim cephem.. Oysa bu süreçte diğer cephede işlerine gelmeyene sağır olanlar, gerçeği konuşmaktan kaçanlar, insanları tanıdıklarını sananlar,  ha birde buna koşulsuz inanalar var. Üzgünüm, birilerinin gerçeği anlaması gerek.. 

Hepimizin seçimleri kelebek etkisi yaratacak kadar değerli.. Mesela bir bardak kahveyi alırken Etiyopya’yı ve orada çalışanları düşünmüyoruz.. Neden düşünelim ki herkes kendi çemberindeki olaylarla meşgul. Kendi karanlığımız ve aydınlığımız değerli. Benim evime güneş doğarken başka ülkenin karanlıkta kalışı beni niye ilgilendirsin ki.. Benim canım yanarken, başkasının hassasiyeti neden gözüme dokunsun ki.. İşte tam olarak burası herkesleşmenin merkezi. Eğer bu iki yıllık deneyim ve onlardan olma yolculuğum bana bir şey öğrettiyse o da bir an için benim ne yaşadığım önemliyse başkasının da ne yaşayamadığı o kadar önemli. Ve ben istesem de sizden olamam. İstedim de, denedim de, tam iki yıl.. Kendim olarak yanlışlara yürürken daha az hastalanıyordum.. 

”Gerçek nadiren saftır, ama asla basit değildir” demiş Oscar Wild.. İşte o saflığın ve zorluğun tam merkezinde iyi insan olarak kalmayı seçiyorum.. Sevgili maestronun gözünde güdüleri yüzünden kovalayan, elde eme hırsı yüzünden can acıtan birinin aksine. Sevgili toplumun gözünden yorulmuş ve yenilmiş biri oluşuma inat, ruhuma hiçbir devrimin barışı getirmeyişine inat.. 

Ve sevgili zihnim.. Herkesin sırayla etiket koyduğu, yol göstermeye çabaladığı, seni senden iyi tanıdığına ikna etmek için uğraştığı, tabiri caizse tam bir örümcek ağı gibi tüm tersanelerini işgal ettiği hayata inat.. Zincirlerle ehlileştirildiğin bu sokaktan, dünyevi zevklerin sofrasından, aklının yüzüne tüküren düşüncelerin ışığında kendine yeniden gelmenin şerefine..

..SEVGİLERİMLE..

Yorumlar

“..KÖLE OLMANIN 50 BASİT YOLU..” için bir cevap

  1. ..KENDİNİ SABOTE VE BOYKOT ETMEK.. – ..BAYAN ZEHİRLİ SARMAŞIK.. Avatar

    […] Genel ”Prenses bu sefer de kendini kurtarabilecek mi? ” Aşağıdaki link 2022 yılındaki bir yazıma ait, o zamanlar ne de güzel eminmişim kendi yolumdan.. https://yildizlaraltinda.com/2022/11/17/kole-olmanin-50-basit-yolu/ […]

    Beğen

..KENDİNİ SABOTE VE BOYKOT ETMEK.. – ..BAYAN ZEHİRLİ SARMAŞIK.. için bir cevap yazın Cevabı iptal et