
Herkesin kral ya da soytarı olduğu, girdiği ortama göre kendini şekillendirdiği belirli ortamlar vardır. Ne kadar güçlü olursanız olun bazı ortamlarda efendileri kızdırmamak için geride kalırsınız Bazense ne kadar efendi olursanız olun soytarı gibi davranmak zorunda kalırsınız. Tabi kimi kimlik sahipleri için bu pek mümkün olamayabilir. Onların önemli işleri vardır ve sadece tek bir kimlikle yaşamaya mahkumdurlar..
Kendinize şöyle bir bakın neredeyken kral sizsiniz neredeyken soytarı olmak zorundasınız?
Kendinden yola çıkmak, eleştirebilmek kendini, kusurlu bulmak kendini, kendine batırabilmek iğneyi hep en zor olandır. Size cesaret vermesi için ben başlayayım..
Birçok açıdan kendime yetebilmek için çok çalıştım; okudum, gezdim, araştırdım, düşündüm, empati kurdum, gecemi gündüzle karmaşık bir ilişkiye soktum. Sonra yoruldum ve kendimi inşa ettiğim dehlize kapattım. Hayatta kalabilme iç güdüsüyle kendimi hayattan soyutlayacak alışkanlıklar edindim bu süreçte.. Yüzeysel iletişimler kur, kahve ve sandviçle güne başla, dizi/filme gömül.. Bu süreç iyileşmek için durmam gereken yerin bir parçasıydı.. Mecburdum pes etmeye.. Bir şeylere geç kalmak sorun muydu, evet. Sonra ”ee yani” diyerek bu sorunu ortadan kaldırmaya başladım..
Tabi eskisi gibi yoğun olmasa da insanları izlemeye, dinlemeye ve maalesef anlamaya çalışmaya devam ettim. Kendi dünyamda herkese aynı hak ve özgürlüğü verdim. Bir noktada çoğu insanın layık bile olmadığı eşitliği verdim aslında. Başlarda gözlemlediğimin sonlarda kendini ortaya koyması kaçınılmazdı elbette. Yine de bir kere daha denemek istedim; sevgiyle herkesi iyileştirebiliriz projesini..
Siz ne kadar sevgi, anlayış, nezaket gösterirseniz sizi o kadar yanlış anlarlar ve öğrendikleri etiketleri yapıştırmak için fırsat kollarlar. Aslında üniversiteye geldiğimden beri hep aynı döngüde kalmamın sebebi saf sevginin herkese masumiyetini geri kazandıracak inancıydı.. Neye inandığınıza bu noktada dikkat etseniz iyi olur. Aslında bu durumda almanız gereken ilk ders bu..
Çünkü siz direndikçe iyinin kazanacağı konusunda, insanlar sizi yanıltma için orada bekliyor olacak. Dün bir kere daha hep birlikte bunu görmüş olduk aslında. Ya da kiminiz bugün. Belki de çoğunuz çok daha önceden gördü. Kim bilir beki daha göremeyeniniz bile vardır bunu..
1)Sevgiyle herkesi iyileştiremezsiniz..
2)Hasta olduğunuz yerde iyileşemezsiniz..
3)Herkesi siktir edin, eninde sonunda elinizde yalnızca siz kalacaksınız, ona iyi bakın..
Söylediğim gibi insanlara tam güven, kusursuz sevgi, şüphesiz anlayışla gittim. Onlarsa kendini hayattaki yerlerinde göstermeye devam etti.. Ben kin tutamayacak kadar üşengeç sayılırım. İnsanlarsa inatla birbirlerine düşman oluyorlar. Sadece kusurlu ve kötü yanlarını görmemek için direniyorum, insanlarsa hep açığınızı kolluyor. Kendimle olan derdimin hesabını kimseye sormadım, onlarsa başkalarının yaşattığının hesabını size ödetme derdindeler.. Mümkün oldukça yanlış anlamak ve önyargılı olmak konusunda mesafeli oluyorum, onlarsa doğruyu anlatsanız bile inatla yanlış anlayabiliyorlar..
İnsanların kan kokusu almış köpek kadar saldırgan olmalarına tonlarca sebep sunabilirim. Gerek yok. Gerekli olan tek gerçek denesem bile onlar gibi olamadığım, olamayacağım.. Bunu hep bir kusur olarak görmeme neden olan insanlar oldu, olaylar yaşandı.. Şimdi tırnaklarımla kazıyarak geldiğim bugünden tam olarak onlara ve oraya bakıyorum da teşekkür ediyorum..
”Soytarıyı saraya koyduğunuzda kendisi kral olmaz, bulunduğu yeri sirke çevirir..” Aslında tam olarak bu oldu. İnsanları alışık olmadıkları sevgi ve güvenle hayatıma aldım, onlarsa iyileşip güzelliği görmek yerine hayatımı alt üst etmek için debelenip durdular. Çoğu zaman izin veren olduğum için kendime kızsam bile bugün bu satırları minnettarlıkla yazıyorum.. Onlar soytarılığını ortaya koymakta ısrarcı olmasalardı ben kendimi sirkin ortasında kral çıplak olarak yaşamaya devam ederdim..
Hayatımın enkazından çıktığımda bile feleğin çemberinde virajı alamadığım anlar oldu. Olmaya devam edecek.. Meleklerin yanında olmayı seçtim, ne yaşarsam yaşayayım, hatta bazen kan kokusuna bile aldansam da şeytanın fısıltısı yerine meleklerin çığlığını duymaya devam edeceğim..
Meleklerin tarafında olabilirim, ama bu beni onlardan biri yapmaz. Unutulmaması dileğiyle..
..SEVGİLERİMLE..

ALFONZO için bir cevap yazın Cevabı iptal et