..GERİ KALAN HAYATIN İLK GÜNÜ..

Ocak 2..

Diyet yapar gibi, ”pazartesi başlarım” diyerek vazgeçeceğimiz nice kararlar alıyoruz.. İş hayatımız için, ilişki hayatımız için, kendimiz için.. 

Yaşlar, yaşanılanlar, yaşanamamış olanlar, yaşanacakmış gibi olup uhde bırakanlar.. Her biri maalesef yolculuğumuzun bir parçası. Son dönemde rolü oynayan biz olsak, kuklalarımızın ipinin kimde olduğu hakkında epeyce düşündüm..

Hayallerini gerçekleştiren, keşifler yapan insanları parmakla gösterir ve deriz ki; onlara iyi bakın, beyinleri onları değil onlar beyinlerini yönetiyor.. Benimse asıl merak ettiğim konu tam olarak bu.. Konu ne olursa olsun, başarı dilimiz ne olursa olsun bir yerlerde adım atmaya başlayınca hükmeden efendi bizmişiz gibi empoze ediliyor. Peki ya beynimizin tam olarak istediği buysa? O zaman kontrol yine biz de mi olmuş oluyor?

Şüphe tek gerçektir diyen de var, şüphe abdest bozduran diyen de.. Her ikisi de tecrübe edilmiş yerden doğmuş. Ana hattıyla bir fikir edinilmiş.. Peki sizce şüphe nedir?

Kalıtımsal aktarılanlar, nefes almaya başladığımız ilk andan itibaren beş duyu organımızla algıladıklarımız, beynin kendini koruma mekanizması sayesinde bizden gizlediği gerçekler arasında seçimler yapıyoruz. Çay ya da kahve, uykusuz kalmakla uykuya doymak arasında, gerçekleri konuşmak yerine abuklamayı seçmek gibi. Tonlarca seçim yapıyoruz gün boyu. Çoğunu refleks olarak gerçekleştiriyoruz. Bu da bizim hayatı yaşarken zorlanmamak için oluşturduğumuz kısa yolumuz.. 

Konfor alanından çıkın vaazları verenlere illa ki denk gelmişsinizdir. İşte tam da bu kısa yollarımıza göz diken insanlardan oluşan bir güruh. Her sabah güne kahveyle başladığında, yaşadığın kabızlık sorununu buna bağlayarak acilen bırakman gerektiğini söylerler mesela. Gün içinde yediklerin, yemediklerin, yaşadığın stres önemli değilmiş gibi kahvene göz dikerler.. Sigaranızla balgamınız arasında bağ kurup aynı tavsiyeyi verirler. Zaten genelde aynı tavsiyeyi verirler, bu da onların kısa yolu..

Mideniz mi bulandı örneklerden, güzel haber şu ki değişim sizi rahatsız eden yerlerden yapılmalı.. Kontrolü ele almak istiyorsanız elbette.. 

Kontrol, kontrol, kontrol.. 

Dipnot: kendinizi yüzde yüz kontrol sahibi sanacak kadar aptallaşmayın. Beden ve aklınızla anlaşma yapın. Ona iyi bakın, o da size gereken sağlığı sunsun.. Ya da kötü bakın gereken rahatsızlıklarla sizinle savaşsın. Elbette bu konuda efendi sizsiniz..

İster kaşif olun, ister mucit, karşılıklı teslimiyet yaşanmadığı sürece daima köle olarak kalacağınızı unutmayın. İnsanlarınsa size efendilik yapmasına izin verip konfor alanınızı nasıl değiştireceğinizi düşünmeyi bırakın. Sizi rahatsız edecek olan yere bir fikir tohumu ekin..  

Unutmayın, devrim tam olarak isyanın başladığı topraklarda gerçekleşmeye layıktır..

..SEVGİLERİMLE..

Yorumlar

“..GERİ KALAN HAYATIN İLK GÜNÜ..” için bir cevap

  1. Hüseyin İbiş Avatar
    Hüseyin İbiş

    şüphe insanın ayak üzerinde uyumasına hatta uyanıkken uyuduğunu sanmasında önemli bir etkendir.

    Beğen

Hüseyin İbiş için bir cevap yazın Cevabı iptal et