
Ne yazmalıyım, neyi anlatmalıyım.. Zamanın kahpeliğini mi, sevginin kepaze edilişini mi? Ahh aşk! Her şeyin dibini sıyırtan, aklın illüzyonu..
Benim adım aşk; ruhu zehirli bir sarmaşık gibi sarar, aklı delirtir, kalbi adrenalinden patlatacak kadar darlarım. Benim adım zaman; ruhun içinden akrep ve yelkovanı si*lemeden akıp geçerim, aklı gecikmiş olduğuna ikna ederim, kalbi belirsizlikle darlarım. Benim adım orman; içimde türlü yolarla ruha heyecan veririm, seçimlerle aklı şaşırtırım, oksijenimle kalbe huzur veririm. Benim adım gölge; hormonlarla oynar aklın dengesini bozarım, geçmiş zamanın öğretisiyle ruhu kula yaparım, aydınlatılmazsam kalbi hasta ederim.. Ne yazabilirim ki aşkla ilgili..
En çılgın davranışınız neydi, aşkın size hükmettiği zamanlarda.. Genelde asla yapmam dediklerinizi yaptırır ya hani. Ben asla aşık olma demiştim, beni kendine ikna etmişti kerata..
Yazıldığı gibi aslında; sesli harfle başlar, sessizlikle biter. Harf sayısı kadar kısa sürer. Yine de tapınmayı severiz aşka. Acısı hacminden uzun sürer hınzırın. Yine korkmadan aşkın şarabını yudumlayan ne şanslı. Acısının üzerinden zaman geçtikten sonra, eğer ki cesursanız duygularınıza sahip çıkmaya, gülümseyerek hatırlar ve yeniden sevebilirsiniz..
Bu aralar biricik dostlarım tek tek aşık olmakla meşgul. Beni sormayın, sevgi yırtıkları ve ıssız adam tripleri arasında yalpalayıp duruyorum.. Belki de zamanı değildir, heyecandan köleleşmemin. Zamanında kukla gibi iplerimi teslim ettiğim aşkın öğrettiği dersleri yeni anlıyorumdur belki de..
Aşkın da, acısının da üzerine şarkılar ve kitaplar yazılmış, yetmemiş filmler çekilmiş, mitler oluşmuş derken aslında burada azıcık bir kelime haznesiyle anlatılacak kadar hafife alınacak bir konu değil.. Bugün hikayelerin derinine inmek yerine sadece yüzeyde kalıp düşünelim istiyorum, birkaç şeyi..
Gerçekten hiç aşık oldunuz mu, olduğunuzda yaptığınız en delice şey neydi? Küstünüz mü peki sonrasında yeniden sevmeye, yoksa cesur musunuz sevmek konusunda? Ve en önemlisi, inanır mısınız aşkın bizzat kendisine?
Sevgili Ruhi Mücerret’inde dediği gibi ”Birbirimizi beklenmedik bir biçimde kaybettik ve umulmadık şekilde bulduk. Çünkü aşk; gençlerin oynadığı, ihtiyarların bildiği bir oyundur.”
..SEVGİLERİMLE..

Orcan için bir cevap yazın Cevabı iptal et